Çoğulculuk, tekil bir gerçeğin, yolun, yöntemin, mantığın olmadığı bir paradigmaya işaret eder. Tasarım disiplini de ulaştığı kitlelerin farklılıkları ve doğan ilişkilerdeki farklılıklar dolayısıyla çoğul bir disiplindir. Çoğulculuk kavramı, hem tasarım aktivitesinin odağında yer alan insan ve insan dışı aktörlerdeki çeşitliliği ele almamıza, hem de yöntemsel olarak farklı yaklaşımların tasarım ve tasarım araştırmasındaki rolünü incelememize olanak sağlar.

Tasarım disiplini, çoğulcu bir yaklaşımı gerektirir:

Çoğulcu, çünkü ulaştığı bireyler ve bu bireyleri nasıl etkilediği oldukça çeşitlidir. Farklı ırk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, fiziksel, algısal ve bilişsel beceriler, sosyo-ekonomik durum, eğitim, din, politik vb. kimlikleri içeren dünyamızda, herkesin bireysel ihtiyaçlarının, isteklerinin, arzularının ve hayallerinin farklılaştığının farkında olmayı gerektirir ve onlara ulaşabilmelidir.

Çoğulcu, çünkü karmaşık ve çok yönlü ilişkileri açıklamaya farklı disipliner yaklaşımlar ve yöntemler katkı sunar. Her yeni teknoloji farklı gerçeklikleri, pratikleri, etkileşimleri ve estetik deneyimleri beraberinde getirir ve maddi kültürü dönüştürür. Tasarım, ortaya çıkmasına katkı sağladığı maddi dünyayı oluşturan insan ve insan dışı aktörlerin çoklu ilişkilerini araştırıp anlamlandırmaya çalışır. Bu ilişkilerin tüm aktörlerle birlikte sorgulanması ve dönüştürülmesi çevresel, sosyal ve kültürel sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için önemlidir.

Bu izlekte, çoğulculuğu tasarım araştırması yöntem ve yaklaşımlarının parçası olarak görmeyi ve çoğulculuğun tasarım eğitimi, pratiği ve araştırmasına etkin bir şekilde dahiliyetini keşfetmeyi amaçlıyoruz.

---

Sosyal medya kanallarımızı takip edin!

Konferans ile ilgili bütün paylaşımlarınız için

#utak2022

• Instagram
• LinkedIn